Bir gün, Ebu Cehil, Peygamber efendimize bir tuzak hazırlayarak evinin önüne bir kuyu kazdırır. Ve sonra, Resûlullahı evine davet eder.
Peygamber efendimiz davet üzerine Ebu Cehilin evine doğru yola çıkar. Eve yaklaştığında, Cebrâil aleyhisselâm gelip, Ebu Cehil’in, evinin önünde tuzak için bir kuyu kazdığını söyler. Bunun üzerine Peygamber efendimiz kendi evlerine döner.
Ebu Cehil ise, geri dönmesine bir mânâ veremeyerek, kendisine sormak için arkasından koştuğunda, kapının önündeki kuyuyu unutarak, adımını atar atmaz, kendi eliyle kazdığı kuyuya düşer.
Çıkarmak için ip uzattıklarında, bir türlü ipe kavuşamaz. İpler uzadıkça kuyu derinleşir. Bu hâl üzerine Ebu Cehil karanlık kuyuda çıldıracak gibi olur.
Resûlullaha haber verilerek kendisinin çıkarılmasını ister. Durumu Peygamber efendimize bildirirler. Peygamber efendimiz hemen kuyu başına gelerek seslenir:
-Seni kuyudan çıkarırsam îmân eder misin? O da kabul eder. Peygamber efendimiz mübârek ellerini uzatarak Ebu Cehili kuyudan çıkarır. Ebu Cehil kuyudan çıkınca:
-“Hayatımda senin kadar güçlü sihirbaza rastlamadım” der ve îmân etmez!
V&A