Öncelikle tüm hastalarımıza Allah acil şifalar versin.

… Yaşanmış gerçek bir hikayeden esinlenmiştir..

Diyabet(şeker hastalığı); kalbi etkilediği zaman öldürüyor, böbreği etkilemesi durumunda diyalize mahkum ediyor. Gözü etkilemesi durumunda ise kör ediyor.
8 yaşındaydı daha. Bir perşembe gecesi annesinin çığlığı evde yankılandı. Suzan hemen yatağından fırlamıştı. Annesi elini kalbine koymuş babası ambulansı arıyordu. Herşey ani oluyordu. Özlem hanımın biraz sonra vücudu titremeye başlamış, şoka giriyordu. Ahmet kahretsiin nerde kaldı bu ambulans diye bağırıyordu. Suzan annesini tutmuş ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Sonra annesinin bedeni durmaya başladı. Sessiz ve hareketsiz. Dışarda bardaktan boşalırcasına bir yağmur bastırmıştı. Ambulans gelene kadar çoktan Özlem hayata gözlerini yummuştu bile. Suzan anne, anne… diye bağırıyordu..sohbet,sohbet odaları.
-Kızım hadi uyan hadi kızım

 
Anne diye bağırıp yataktan fırlıyor suzan
Babası; ”yine anneni mi gördün hala unutamadın o geceyi…
Özlem hanım diyabet hastası idi günden güne eriyordu o gece kalp krizi geçirip hayata gözlerini kapatmıştı.
Suzan o geceyi hiç unutamamış; hemen her gece rüyasında annesi Özlemi görür olmuştu. O geceden sonra bir karar vermişti; doktor olup diyabete çare bulmak istiyordu. Başka çocuklar aynı acıyı çekmesin diye.
Liseyi birincilikle bitirip üniverstiye geçiş sınavında Türkiye birinciliğini de elde etmiş yurtdışında en iyi üniversiteye kayıt yaptırmıştı. Babası da bu dönemde hayatını kaybediyor.

 
Suzan artık hem yetim, hem öksüz, kimsesiz kalıyor ama yinede pes etmiyor. Çalışıyor çabalıyor çok zorlu bir süreçten sonra genç bir bilim kadını olarak dönüyor ülkesine ve artık diyabete çare bulmuştu. Kendi geliştirdiği bir cihaza ve kendi bulduğu bir ilacı cihaza yerleştirip bu şekilde insan vücuduna enjekte ediliyor ve mucizevi bir şekildi pankreas insülin üretmeye başlıyor. Ancak projesi için desteğe ihtiyacı vardır. Bunun için projesini TÜBİTAK’a gönderdi reddedildi ikinci defa gönderdi yine reddedildi üçüncü sefer bir zarfla geri geldi zarfta
“Böyle gereksiz icatlarla bi daha TÜBİTAK’ı meşgul etmeyin. Başka bir seferde soluğu mahkemede alırsınız
Suzan adeta paramparça olmuştu insanlığı son derece ilgilendiren bu proje TÜBİTAK’ta gereksiz olarak görülmüştü. Amerika’dan İngiltereden… Çok iyi teklifler almasına rağmen yinede ülkesinden gitmek istemeyip bir gün hakkettiği değeri görmek ümidiyle birkaç hastaneye iş için başvurdu en son bir hastanede acil bölümüne hastalara iğne vurmak amacıyla henşire olarak alındı. Genç bir bilim kadınının iğneci yaptılar. 3 sene kaldı sabretti sayısız yere başvurdu olmadı artık pes edip Amerika’ya gitti.

 
Yaklaşık 1 yıl sonra Suzan Gündüz tüm dünyada yankı buldu artık diyabet çaresizlik değildi Türkiyeden davetler aldı hepsini reddetti. Artık ülkesine hiç bir zaman dönmek istemiyordu kırmış paramparça etmişlerdi Suzan’ı. Yinede internette kurduğu kendi web sitesinde haftanın bir günü Türkiyedeki öğrencilerle bir araya gelir onlara hemen her konuda yardımcı olmaya çalışır…
M.S