Aile avukatının önüne uzattığı belgelere inanmamışçasına baktı defalarca.Sonra birkere daha,
-“Bu ne demek oluyor Sami bey?…Annem nasıl yapar bunu bana?Şaka deildimi?Lütfen şaka olduğunu söyleyin bana…”Sami bey,elini şaşkınlıktan ne yapacağını bilmez bir durumda olan Sinan ın,omzuna koyup,
-“Malesef gerçek Sinan bey…Anneniz orta düzeyde bir aile olarak yaşamınızı ikame ettirecek kadar bir miras bırakmış size…Bakın şuradada belirtmiş herşeyi…Geri kalan tüm malı,mülkü ve bankadaki paralarını çeşitli yardım kurumlarına bağışlamış…Üzülerek söylemeliyimki,bu durumda yapılacak hiçbirşey yok …”Annesinin böyle birşey yapacağına inanamıyordu.Evet hayattayken gayet latife yapan biriydi ama bu sefer yaptığı çok ciddi bir okadarda sinir bozucu birşeydi….
Günler sonra başvurmadığı kurum,mahkeme kalmamıştı Sinan ın.Fakat bu durumada hiçbir çare bulamamıştı sonunda…Çaresiz kalmış,annesinin servetinin yardım kurumlarına verilmesini izlemekle yetinmişti…Artık alışkın olduğunun çok altında,annesinin ona uygun gördüğü orta düzeyde bir yaşamı olacaktı çaresiz…Ölmüş annesine içten içe öyle kızgın ve kırgındıki…Bir ay öncesinde,aklına gelip gelecek tüm imkanlara sahipken,şimdi düştüğü bu durum içini acıtıyor,üstelik eli kolu bağlı hiçbirşeyde yapamıyordu….
**********
Aylar sonra,tıpkı rahmetli annesi Neriman hanımın istediği gibi,eskiden sahibi olduğu ayakkabı fabrikasında çalışmaya başlamıştı Sinan.Bu hayatta babasının vefat etmesinden sonra,tek dayanağı olan annesinin bu yaptığını da sindiremiyordu zaman geçsede….
Artık hiç alışık olmadığı bir hayata mahkum olmuş,ister istemezde standartları değişmişti…Eski ortamlarına katılmak şöyle dursun,tüm zamanını geçirdiği o lüks mekanların önünden dahi geçemiyordu…Eski çevresinden birine rasgelecek olsa yüzünü gizliyordu utancından…Ne hallere düşmüştü annesinin yüzünden.Düşündükçe daha fazla sinirleniyordu bu duruma…
Artık öyle çok derdi vardıki eski zengin yaşantısına nazaran…Evin geçimi,giyim,sağlık hepsini kendi düşünmek zorundaydı…Bir giydiğini,birdaha giymediği günleri özlüyordu ilk zamanlar…Sonra giderek alışmaya başlamıştı bu duruma.Hayatın farkı taraflarını keşfetmeye başlamıştı aylar geçtikten sonra…Fabrikada aynı bölümde çalıştığı,Firdevs le tanıştıktan sonra ise hiç aklına bile gelmemeye başlamıştı eski zengin yaşantısı….
Birzamanlar her istediğine sahip olacağı kadar parası varken,hiçbirşeyden şimdi olduğu kadar tat almadığınıda faketmişti,yokluğu yaşayınca…Üç,beş parça elbiseden başka bir eşyası olmayınca azla yetinmeyi öğrenmişti…Parası olmayıp,sürekli birşeylere muhtaç olunca sabrı öğrenmişti…Kendi alınteriyle elde ettiği küçük şeylerde ise kıymet bilmeyi, şükretmeyi öğrenmişti Sinan…Aradan bir yıl geçtiğinde artık dünyaya çok farklı bir gözle bakmaya başlamıştı Sinan…
***********
Birzamanlar hayalini kurduğu o şatafatlı düğün yerine,küçük bir salonda sade bir düğünle evlenmişti uzun zaman önce,fabrikada tanıştığı Firdevsle….Küçük ve mutlu bir aile kurmuşlar,yıllar sonrada iki çocukları olmuştu…Geçim sıkıntısı ve birsürü problemleri olsada öyle mutlu bir hayatları vardıki…Yıllar önce annesinin kendini düşürdüğü zor duruma bile artık kızmıyordu Sinan…Gerçek hayatı gerçek duyguları ona yaşattığı için minnettardı hemde…
Çocukları olduğu için Firdevs işi bırakmak mecburiyetinde kalmıştı birzaman sonra..Buda geçimin biraz daha zorlaşması demekti koca şehirde…Yinede”her şeyde bir hayır vardır”deyip şükrederek,canını dişine takarak çalışıyor,çabalıyordu büyük bir gayretle…
O akşamda işten döndüğünde,kucağında çocuklarıyla ve herzamanki sevgi dolu bakışlarıyla eşi açmıştı kapıyı…Ne büyük bir huzurdu eve gelişinde her akşam gördüğü bu tablo…Çocuklarla biraz oynadıktan sonrada sofraya oturmuşlardı hepberaber…Neşe içinde yemek yerlerken kapı çalmış,ayaklanıp kapıyı açtığında,karşısında eski aile avukatları Sami beyi gördüğünde bir haylide şaşırmıştı…Adamı içeri buyur ederken,bunca yıl sonra geliş sebebinide çok merak ediyordu gerçekten….
Sami bey,yıllar önce çok zor bir durumda bıraktığı Sinan ın mutlu yuvasını gördüğünde çok sevinmişti…Hal,hatır sorulduktan sonra,konuyu asıl geliş sebebine getirmişti….Cebinden çıkardığı mektubu Sinana uzatırken,
-“Annen bu mektubu,mirasını sana bırakmadığı halde hayatını güzel ve mutlu bir şekilde idame ettirebilecek duruma geldiğinde sana ulaştırmamı istedi…Yılladır hiç farkettirmeden seni izledim Sinan…Ve annenin söylediğinden daha fazlasını yapabildiğini gördüğüm için şimdi buradayım…Ve bu mektubu asıl sahibine vermeliyim artık…”Elindeki mektubu kendisine uzattığında,şaşkınlıktan ne yapacağını bilememişti adeta…Çabucak acıp,sabırsızca okumaya başlamıştı hemen…
-“Biliyorum bana öyle kızacaksınki mirasımı sana bırakmayıp,seni sefalet dolu bir hayata mahkum ettiğim için…Bu kararı vermemde,son zamanlarda elde ettiğin hiçbirşeyden tat alamaman,zenginliğimizin verdiği özgüvenle benim istediğimden çok farklı bir kişiliğe bürünmen,hayatı çok hafife alman,sahip olduğun imkanlarla çevrendeki insanları küçük görüp sürekli kırman fazlasıyla etkili oldu…..İnsan muhtaç olmalı oğlum…Muhtaç olmalıki,bazı duyguları yaşayabilsin…Elbise almaya parasıda olmamalı,ay sonunu nasıl getiririm korkusuda yakmalı içini….İnsan içine karışmalı,haksızlığa uğramalı,üzülmeli,kırılmalıki kendini yüksekte görmesin ve normal bir insan olduğunu hiç aklından çıkarmasın…Paranın verdiği o güçle herkesi küçük gördüğün o günlerde nasıl anlayabilirdin bütün bunları oğlum…Bu mektup eline geçmişse kendi hayatını,benim servetim olmadanda kurmuşsun demektir…Mutlu bir yuva kurmanda pay sahibi olmam için,sana annen olarak son görevimi yapmak mecburiyetindeydim….Hayatın gerçek yüzünü görmen,hayata farklı taraflardan bakabilmen için bunu yaptım….Darılma,gücenme bana…Hakkınıda helal et….Annen….” Tekrar tekrar okuduğu mektup gözyaşlarına boğmuştu Sinan ı.Mektubu göğsüne bastırırken,”Sana hiç kırgın deilim anne…Aksine bana gerçek duyguları yaşamayı,insanlara değer vermeyi,küçücük şeylerle yetinip,sabretmeyi şükretmeyi öğrettiğin için teşekkür ederim….Bana gerçek anlamda mutlu olmayı öğrettiğin için teşekkür ederim anne…Evladın olarak hakkım varsa helal olsun”diyordu gözyaşlarıyla….Yazar Suat