29 Ekim Cumhuriyet Bayramı,
Türkiye Büyük Millet Meclisinin 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet
yönetimi ilan etmesi anısına her yıl 29 Ekim günü Türkiye’de ve Kuzey Kıbrıs’ta
kutlanan bir milli bayramdır. Cumhuriyet Bayram’ının kutlandığı ülkelerde 28
Ekim öğleden sonra ve 29 Ekim tam gün olmak üzere bir buçuk gün resmi tatildir.
29 Ekimlerde stadyumlarda şenlikler yapılır, akşam ise geleneksel olarak fener
alayları düzenlenir.
Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa
Kemal Atatürk, cumhuriyetin onuncu yılı kutlamalarının
yapıldığı 29 Ekim 1933 tarihinde verdiği 10. Yıl Nutkunda, bu günü en büyük
bayram olarak nitelendirmiştir.
29 Ekim 1923’te TBMM, Teşkilât-ı Esasiye Kanunu (1921 Anayasası)’nda yaptığı
değişiklikle, devletin yönetim biçimini cumhuriyet olarak ilan etmiştir. Aynı
gece bu ilan, atılan 101 pare top ile kutlanmıştır. 1924 yılında ise
cumhuriyetin ilanı şenliklerle kutlanmıştır.
2 Şubat 1925’te, Hariciye Vekaletince (Dış işleri
Bakanlığı) düzenlenen bir kanun teklifinde 29 Ekim’in bayram
olması önerilmiştir.[3] Bu teklif Meclis Anayasa Komisyonu tarafından incelenmiş
ve 18 Nisan’da karara bağlanmıştır. 19 Nisan’da ise teklif TBMM tarafından kabul
edilmiştir. 628 sayılı bu kanun ile 29 Ekim, 1925’ten itibaren ülke içinde ve
dış temsilciliklerde bayram olarak kutlanmaya başlamıştır.
Benim naçiz vücudum nasıl olsa bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye
Cumhuriyeti ebediyen yaşayacaktır.
Cumhuriyet düşüncede, bilgide, sağlıkta
güçlü ve yüksek karakterli koruyucular ister.
Hükumetlerin icraatı menfi olup da millet itiraz etmez ve iktidarı düşürmezse
bütün kusur ve kabahatlere katılmış demektir.
Dünya üzerinde yaşamış ve
yaşayan milletler arasında demokrat doğan yegane millet Türklerdir.
Yeni
nesil, en büyük cumhuriyetçilik dersini bugünkü öğretmenler topluluğundan ve
onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır.
Cumhuriyet, düşüncesi hür,
anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister.
Milletin saltanat ve hakimiyet
makamı yalnız ve ancak Türkiye Büyük Millet Meclisidir.
Cumhuriyeti kuranlar onu korumaya da muktedir olmalıdır.
Bizce: Türkiye
Cumhuriyet anlamınca kadın, bütün Türk tarihinde olduğu gibi bugün de en
muhterem mevkide, her şeyin üstünde yüksek ve şerefli bir mevcudiyettir.
Memleket dayanışma isteyen bir birliğe muhtaçtır. Alelade politikacılıkla
milleti parçalamak, hıyanettir.
Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizindir.
Cumhuriyeti biz kurduk, onu devam ettirecek sizlersiniz.
Türk milletinin
karakter ve adetlerine en uygun olan idare, cumhuriyet idaresidir.
Bütün dünya bilsin ki, benim için bir yandaşlık vardır: Cumhuriyet
yandaşlığı, düşünsel ve toplumsal devrim yandaşlığı. Bu noktada yeni Türkiye
topluluğunda, bir bireyi bunun dışında düşünmek istemiyorum.
Milletimizin
bugünkü yönetimi gerçek özelliği ile bir halk yönetimidir.