Belh şehrinde yaşayan büyük velî Şakîk-i Belhî hazretleri, Mekke’ye gitmişti bir zaman.
Biri onu tanıyıp;
“Efendim, bana nasîhat eder misiniz?” diye ricâ etti.
Büyük velî sordu ona:
“Geçimin nasıldır, yiyecek bir şey bulamazsan ne yaparsın?”
Adam cevâbında;
“Bir şey bulunca şükrediyor, bulamayınca sabrediyorum” dedi.
Büyük velî;
“Belh’in köpekleri de öyle yaparlar. Bir şey bulunca yer, bulamayınca sabrederler” buyurdu.
Adam şaşırdı.
Ve sordu ki:
“Peki efendim siz ne yaparsınız?”
Buyurdu ki:
“Biz, elimize bir şey geçerse onu bir din kardeşimize veririz. Geçmezse hiç üzülmez, Rabbimize şükrederiz.”
Bu cevâbı işitti.
Çok hoşuna gitti.
Ve boynuna sarılarak “Efendim, Vallahi siz çok mübârek bir zâtsınız, Hakk teâlâ feyzinizi arttırsın” dedi.
● ● ●
Bir gün de sevdiklerine “Âhireti görsem de îmânımda ve ibâdetlerimde bir artma olmaz” buyurdu.
Geceleri uyumazdı.
Bunu bilen kişiler;
“Efendim, niçin uyumuyorsunuz?” diye sordular.
Cevâbında;
“Cehennemin harâreti uykumu kaçırıyor. Cehennem, yakmak için insan beklerken rahat uyuyanlara şaşıyorum” buyurdu.
V&A